Hayat, daha sonra tatlılıkla hatırlamak isteyeceğimiz zaman parçalarından oluşmuyor mu? Bir koku ya da damağımızı okşayan bir lezzet, bizi hoş bir hatıraya taşımıyor mu? Yiyecek-içecek, ya da kokular, geçirdiğimiz keyifli zamanı daha sonra bize düşündürecek birer hatırlatıcı görevi görüyor bir yandan. Lezzetli bir yiyecek, kendisini her tattığımızda bizi geçmiş zaman içinde bir yolculuğa çıkarıyor. O anda gülümsediğimiz gibi gülüyoruz belki ve göğsümüzden tatlı bir duygu yükseliyor hatırladıkça. Neyse ki mutfağımız oldukça zengin ve bize sonradan hatırlayacağımız anları işaretleyecek tatlarla dolu. Ezme, bu çeşitliliğe lezzet katacak ve tadını damağımızda hep hissedeceğimiz bir besin. İştah açıcı bir meze olduğu gibi neşeli sofraların da vazgeçilmez eşlikçisi. Gelin, ezme ile lezzet katacağımız 5 zaman parçasına beraber bakalım.
Ailece yapılan kahvaltı, günü iyi geçirmemiz için de enerji sağlar. Kimimiz işe, kimimiz okula yetişme telaşıyla çayımızı yudumlarken, damağımızda kalacak bir tadı ararız. Kızarmış bir ekmeğin üzerine sürülmüş ezme bize aradığımız o tadı verebilir. Uzun hafta sonu kahvaltılarında ezme sürdüğünüz iki ekmeği, içine dilediğinizi koyarak tost yapabilirsiniz. Neşeli kahvaltı masanıza doğru yayılan koku, o anı her hatırladığınızda burnunuzda tütecektir.
İki öğün arasında açlığa dayanacak kuvveti bulmakta bazen zorlanabiliyoruz. Açlığımızı bastırmak için çabucak bir sandviç hazırlamak güne devam etmemizi sağlayacaktır. Domates, biber gibi vitaminli besinleri içeren ezme, ekmeğine sürdüğümüzde sandviçimizi hem sağlıklı hem de lezzetli bir hale getirecektir. Soğuk ya da sıcak, her tür sandviç hazırlarken ezme kullanmaktan çekinmeyin. Sonuç sizi ve yiyeceğinizi paylaştığınız biri varsa onu da memnun edecektir.
Çok çay tüketen bir ülkeyiz. Çayı arkadaşlarımızla beraber içmeyi, yanında bir şeyler yemeyi de seviyoruz. Poğaça veya börek, çayın yanına en çok yakışan yiyeceklerden. Yeni öğrendiğiniz ve arkadaşlarınıza çayla beraber ikram etmeyi düşündüğünüz poğaça ya da börek tarifine değişik bir lezzet katmaya ne dersiniz? İç harcı olarak ezme kullanın, göreceksiniz ki çay zamanlarınız daha da keyiflenecek.
Zaman zaman ayaküstü yapılan toplantılara katılabiliyor ya da kendimiz düzenleyebiliyoruz. Hafif içkilerin, hafif bir müziğin tüketildiği bu tür toplantılarda yenen besinler de ona göre oluyor. Ezme, bu zaman parçasını da lezzetli kılmak için elinizin altında olacaktır. Sunacağınız her aperatif yiyeceğe kattığınızda onun lezzetini arttıracaktır. Özellikle, ezme sürdüğünüz kanepelerin kapışılacağından emin olabilirsiniz.
Gün boyu yaşadığımız hengameyi, akşam olup da eşimiz dostumuzla oturacağımız bir muhabbet sofrasını hayal ederek atlatıyoruz bazen. Bir sulu boya resim gibi kurulmuş çilingir sofrasına oturup muhabbete daldığımızda zamanı unutuyoruz. Elbette soframızın tatları ve kokularıyla beraber o zamanı daha sonra hatırlamak üzere. Böyle masaların vazgeçilmezi mezeler, o mezelerin baş tacı da ezmedir. Aldığınız bir yudumun üzerine ağzınıza bir parça ezme atın; o lezzet ağzınızda nasıl dağılacak ve daha sonra hatırlayacağınız bir hatıraya nasıl dönüşmeye başlayacak hissedebilirsiniz.
Farklı zaman parçalarında farklı lezzetler oluşturmak için de değişik tatlara ihtiyacımız var. Alışageldiğimiz acılı ezmenin dışında daha başka içeriklerde ezmeler de bulabiliyoruz artık. Taze ya da kuru domatesli ezme çeşitlerinde zeytin ve baharatlarla lezzetlendirilmiş çeşitlerine ulaşmak mümkün. Bu çeşitliliği bize Jr. Sous Chef sunuyor. Bu ürünler, “iyi tarım” uygulamasıyla elde edilmiş doğal ürünlerle, katkısız, renklendirici madde kullanılmadan üretiliyor. Sağlıklı çeşitlere bir göz atın; hangi zaman parçasını hangi ezmenin lezzetiyle unutulmaz kılacağınıza karar verin.