Dolar 32,5910
Euro 34,8590
Altın 2.491,84
BİST 9.701,70
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 14°C
Yağmurlu
İstanbul
14°C
Yağmurlu
Cts 20°C
Paz 21°C
Pts 22°C
Sal 22°C

Meşhurların Seveni Çokmuş

Meşhurların Seveni Çokmuş

Ahmet Bey, yıllar sonra çocukluk arkadaşı Süleyman Bey ile karşılaşmış. Bu iki arkadaşın ikisi de şiir yazarmış, bu yüzden aralarında bir rekabet varmış. Kısa bir hoş beşten sonra, Ahmet bey hemen rakibine bir gönderme yapmak amacıyla, “Biliyor musun, son zamanlarda şiirlerimi okuyanların sayısı ikiye katlandı,” demiş. Süleyman Bey bu lafı duyunca;“Yaa demek evlendin, inan ki haberim yoktu,” demiş.

Hikâyede, meşhur olmak isteyen iki arkadaşın atışmasını görüyoruz. Herkes ön planda olmak, daha üstün olmak dolayısıyla daha çok sevilmek ister. Meşhur olmak, bu talepler için çok cazip bir konum olduğundan, bu yolu seçenler oluyor.

İnsanın sevgi görmeyi talep etmesi ve bunun için çabalaması anlaşılabilir bir şeydir ama meşhur olmak bu yaraya merhem olacak mıdır acaba?

Sevilmek için meşhur olmalıyım düşüncesinde, ben diğerlerinden üstün olacağım, böylece diğerleri beni sevecek düşüncesi gizlidir. Bu düşüncede, başkalarını sevme niyeti yoktur, sadece sevilme niyeti vardır.

Meşhurların seveni çokmuş gibi görünüyor olmasına rağmen, onlar; ‘bizler çok yalnız insanlarız,’ diyorlar. ‘Kalpten gelmeyen mesajlar, kalplere ulaşamaz,’ misali, onlara gösterilen sevgi galiba kalpten gelmiyor. İnsanların meşhurlara gösterdiği ilgi, sevgiden ziyade, hayranlık, imrenme gibi bir şey olsa gerek. Sevilmek amacıyla meşhur olmak, anlaşılan derde deva olmuyor.

Başkalarını sevmek istemiyorum ama sevilmek istiyorum diyenler, çocukluğunda annesinin bir tanesi olanlardır. Böyle nazlı büyütülen çocuklar, sosyalleşemiyor, toplumsal sorumluluklar kazanamıyor ve herkesin kendilerini anneleri gibi karşılıksız sevmesini bekliyorlar. Kendilerini sevmeyenlerle karşılaşınca, kendilerini dünyanın merkezi sanan bu insanlar,  asla kabahati kendinde aramıyorlar.

Atalar, ‘Kendine nasıl davranılmasını istiyorsan, başkalarına öyle davran,’ diyor, Can Yücel; ‘Unutma, sevdiğin kadar sevilirsin,’ diyor. İnsan her ne yaşıyorsa verdiklerinin yansımasını yaşıyor. Bu yüzden sevilmenin formülü basittir;  sevilmek isteyen sevmelidir.

Formül çok basit ama ‘Sevgi karın doyuruyor mu?’ diye büyütülenler, sevmeyi nasıl öğrenecek? Kısmet olurda, sevmeye tercih ettikleri kazançları ile sevginin satın alınmadığını görürlerse, belki sevmeyi öğrenmeye gayret edeceklerdir.

[author image=”https://www.kulecanbazi.com/wp-content/uploads/2014/11/huseyin-guducu.jpg” ]Hüseyin Güdücü
drguducu@hotmail.com[/author]

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.