Dolar 32,3371
Euro 35,1949
Altın 2.246,88
BİST 8.718,11
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 10°C
Hafif Yağmurlu
İstanbul
10°C
Hafif Yağmurlu
Çar 11°C
Per 11°C
Cum 12°C
Cts 13°C

Toplumu Dönüştürmek

Toplumu Dönüştürmek

Birçok insan mevcut sorunların toplumu dönüştürmekle çözülebileceğini iddia eder. Bu düşünceye göre; toplumun yanlışlarını tespit edersin, buna uygun düzenlemeler yaparsın, işi toptan çözersin.

Hadi diyelim ki, bu yöntemle çözüm mümkündür. Peki, zaten göreceli olan yanlışı, doğruyu kim belirleyecektir? Kimine göre doğru olan diğerine göre yanlıştır, ya da tam tersidir. Öyleyse toplumun, bu konuda anlaşması, uzlaşması hiçbir zaman mümkün olamaz. Anlaşma olmayınca, o sırada kim güçlüyse, kimin borusu ötüyorsa, doğruları ve yanlışları onlar tespit eder ve düzenlemeleri buna göre yapar. Çoğunluğun kararı budur deyip azınlığa dayatır.

Güçlüler kendi doğrularını dayatınca, toplumun bir kesimi haksızlığa uğramış olur. Haksızlığa uğrayanlar, kendi doğrularını hâkim kılmak ve kendilerine haksızlık yapanlardan hesap sormak için derhal mücadeleye başlarlar. Gün gelir devran döner de, gücü ellerine geçirirlerse, o zaman onlar doğrularını güçsüzlere dayatır. Bu yüzden insanlar hep kendi doğrularını hâkim kılma mücadelesi yaparlar.

Toplumu dönüştürmek için, tarihte çeşitli rejimler denemiş ama hiç biri başarılı olamamıştır.  Çünkü toplum, birbiriyle ilişkide olan bireylerin istatistiksel birleşiminden ibaret, cansız bir yapıdır. Cansız bir yapı dönüştürülemez. Mevcut rejimlerin sorunsuz görünmesinin nedeni; güçsüzlerin sinmesidir. Aslında onlar sinmemiş, faaliyetlerini gizlice sürdürmekte,  sütre gerisinde güçlü olacağı günü beklemektedir.

Esas öğe bireydir. Toplumu dönüştürmek isteyenler, işe bireyden başlamalı, tüm çaba birey odaklı olmalıdır.  Değişim bireyden başlamalı demek; madem toplumu değiştiremiyorum, öyleyse; bireyleri, yani,  evladımı, eşimi, arkadaşımı, komşumu değiştirebilirim demek değildir.  O zaman herkes başkasını değiştirmeye çalışır ki bu şiddet doğurur.

Değişim, bireyin bilincinde olmalıdır. Bu da ancak kendi kendine, tecrübeyle mümkündür. Öyleyse, bireye, yeterince tecrübe yaşayabileceği özgür bir ortam sağlanarak değişime yardımcı olunabilir. İşte o zaman bilgelik gelişir. Bilge birey, hakikati görür ve ondan yana olur.

[author image=”https://www.kulecanbazi.com/wp-content/uploads/2014/11/huseyin-guducu.jpg” ]Hüseyin Güdücü
drguducu@hotmail.com[/author]

ETİKETLER: , ,
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.