Dolar 32,5004
Euro 34,6901
Altın 2.496,45
BİST 9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 19°C
Parçalı Bulutlu
İstanbul
19°C
Parçalı Bulutlu
Paz 20°C
Pts 22°C
Sal 24°C
Çar 22°C

Ayna Olmak

Ayna Olmak

Rivayete göre, bir kral sarayını aynalarla kaplatmış. Nasıl olmuşsa bu saraya bir gün bir köpek girmiş. Köpek her aynada kendini görüyormuş ama o kendi olduğunu bilmiyormuş elbette.

Nereye baksa yüzlerce köpek görüyormuş.  Korkmuş ve havlamaya başlamış. O havlayınca binlerce köpek de ona havlıyormuş. Onlar havladıkça daha çok korkuyor, daha çok havlıyormuş. Sabahleyin köpeğin ölüsü bulunmuş.

Köpekçik, aynada gördüğü köpeklerin kendi yansıması olduğunu bilememiş ve kendi yansımasına havlaya havlaya ölmüş.

Hadi köpek aynadaki yansımasını başka köpek sanarak korkmuş ve havlamış, insanlar ise aynadaki yansımasının kendisi olduğunu biliyor bilmesine de, galiba diğer insanların kendisinin yansıması olduğunu tam bilemiyor.

Peygamberimiz; ‘İnsan insanın aynasıdır. Kişi Kendini nasıl görürse karşısındaki insanı da öyle görür.’ demiş. İnsan insanın aynası ise, bir insan bir başkasını nitelerken kullandığı ifadeler aslında kendisini anlatmaktadır.

Her insanda; merhametli, şefkatli, insancıl olma potansiyeli olduğu gibi, nefret etme, düşmanca davranma, zalim olma potansiyeli de vardır. İnsanlar eğitilirken insanca duygular geliştirilmeye çalışılıyor. Bu eğitim esnasında eğer beğenilmeyen duygular ayıplanır, suçlanırsa kişi bu duyguların insanca olmadığını sanıyor ve onları gizliyor.

Kişi kendisinde potansiyel olarak var olan ama kabul edemeyip gizlediği duyguları unutuyor. Zamanla bu duyguların kendisinde olmadığına inanıyor. Bu gizlediği duyguları bir başkasında görünce,  kendisinde de olduğunu hatırlayıveriyor. Hatırlayınca kendisinde olmasını istemediği şeylerin var olduğunu görüyor ve hatırlatan kişiye kızıyor. O kişiye kızıyor olsa da aslında kızdığı, kişinin kendisinden dahi gizlediği yanıdır. Hatırlatanın yaptığı ise sadece ayna olmaktır.

‘Sen ve ben deyişim anlatabilmek içindir, yok ki sen ben aramızda, gerçekte biriz.’ demiş,  Mevlana. Hele olaya Mevlana gibi bakarsak, karşımızdaki ayna bile değil, kendimiziz.

Anlaşılan o ki; kızıyoruz kendimize, küsüyoruz kendimize, sitem ediyoruz kendimize. Yine seviyoruz kendimizi, şefkat gösteriyoruz kendimize, anlayış gösteriyoruz kendimize. İşin aslı bu olduğu halde, herkes başkasını düzeltmeye çalışıyor. Düzeltme dediğin de aynadaki hayaline havlamak oluyor.

[author image=”https://www.kulecanbazi.com/wp-content/uploads/2014/11/huseyin-guducu.jpg” ]Hüseyin Güdücü
drguducu@hotmail.com[/author]

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.